17 ï¿½ubat 2025

BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKİ KANDIR, TOPRAK; EĞER UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR.
MÄ°THAT CEMAL KUNTAY

 
KÖÞE YAZARLARI >> Zafer BAÅžARAN
DEĞİRMEN HATIRALARI

DEĞİRMEN HATIRALARI

DEĞİRMEN HATIRALARI (ADI ViRAN KALDI ViRAN-GÃœLDÄ°BÄ° DEĞİRMENLERÄ° (CÄ°SGÄ°VLÄ°)  

                       Ben bu yazımda Güldibi Köyümün güzel insanlarına çocukluk yılarımda görüp hatırlayabildiÄŸim kadarıyla “Köyümüzün deÄŸirmenlerini ve anımı anlatacağım. “Çocukluk iyide geçse kötüde geçse Cennettir” derler.O çaÄŸa dönüp bakınca bir masal kapısı aralanıyor hemen önümde O kapıdan güzel Güldibi Köyümün giriyorum cennete.   Köyümüzdeki deÄŸirmenler yanılmıyorsam beÅŸ yada altı taneydi.

                      Dedemin(Åževket BAÅžARAN) hayvan derisinden yapılmış sırtına asılan her hanenin olduÄŸu gibi guda (gürcicesi) sı vardı.(Guda ; içine mısır ve buÄŸday koyulur deÄŸirmene götürülür,deÄŸirmenden gelirken de içine un konulurdu). Dede deyince aklıma geldi,belki hepimiz için dedelerimiz bizler için neler ifade etmezki? Muzurluk yapmışsan sığınacak bir güç,her zaman hoÅŸgörü ve affetme, kimi zaman şımartılma ve naza çekilme,kimi zaman oyuncak,hediye ve oyun kapısı ama her zaman için bir güven ve gurur kaynağıydı. Dedem seksen yaşının üzerinde bulunmasına raÄŸmen(1997 yılında Hakkın Rahmetina kavuÅŸtu), uzun boylu, dinç,iÅŸten güçten kopmamış adeta baharın gelmesi ile birlikte  hayata sımsıkı sarılır saÄŸlıklı ve mutlu yaÅŸamanın sırrının çalışmak olduÄŸunu her zaman çalışkanlığıyla belli ederdi. Dedem deÄŸirmene giderken sevgi  dolu  olurdum,deÄŸirmene dedemle birlikte patika yollardan giderdik,bazen elerinden tutar bazende ceketinin bir tarafından tutardım. Karşı komÅŸumuz Yusuf Amcamın (Yusuf Kesim) deÄŸirmenin tamir edilmesi gereken yerlerin tamir ediÅŸini ve KomÅŸumuz güler yüzlü Bahadır Amcamın(Bahadır Güler) sırtında Guda sıyla deÄŸirmene , her tarafı kar kaplamış yollardan gidiÅŸi ve geliÅŸini unutamam.   DeÄŸirmenlerimiz görülecek ÅŸeydi deÄŸirmenler yamulmuÅŸ tahta duvarlar,tavana yakın ufacık pencere ve kalın kalasların üstünde simsiyah bir çatı sonra dönen kocaman deÄŸirmen taÅŸları ve bir köşede birbiri üstüne yığılmış buÄŸday,mısır,çavdar,her çeÅŸitten ekin çuvalları karşıda beyaz torbalara doldurulmuÅŸ unlar.Yukarıdan tahta oluktan inen sular,kavak aÄŸaçlarından esen kış rüzgarı gibi uÄŸuldardı.   0nlar bizim ekmek teknemizdi. Ä°nsanlarımızın az sayıdaki ortak kullanım alanlarından biriydi. Kırsal hayatın enneÅŸeli ve en romantik köşeleri……… Mekanı daracık fakat kapısı herkese açık hayır kurumları……….

Patika yollarında sevgilisiyle karşılaÅŸmak için gençlerin cirit attığı, bu vesileyle bir anlık da olsa göz temasını kurabilmek için fırsat kolladığı,niÅŸanlıların ise buluÅŸup konuÅŸma fırsatı bulabildikleri yegane adres. Küçük bebeÄŸi olan annelerin uykusuz uzun gecelerin ardından muhtemelen kahvaltıyı bile yapmadan evde un azaldı bahanesiyle  kaçamak yapıp geldikleri, ninnisine kapılıp su sesleri arasında serçemisal uyuyakaldıkları daracık odalar………..  

Ä°ÅŸten başını kaldıramayan cefakar kadınların sıra kapmak için geldiklerinde tesadüfen karşılaÅŸtıkları arkadaÅŸlarıyla bir nefeslik dinlenmeye ve sohbet etmeye fırsat buldukları, her türlü darlığına ve gürültüsüne raÄŸmen köyde çekiÅŸtirmedik komÅŸu bırakmadıkları dedikodu locaları………

Açıktan türkü söylemeyi ayıp sayan genç kızların,gürültüsünden faydalanarak kamufle oldukları,en tatlı naÄŸmelerini özgürce seslendirebildikleri doÄŸal stüdyo………..    

Delikanlıların ortak hobileri olan tabanca ve atmaca resimlerinin duvarlarına nakÅŸedildiÄŸi, ÅŸairleri aratmayacak cinsten edebi cümlelerin ve manilerin kapısına özenle kazındığı sanatsal yapıtlar,kitabeler…………….

Dere boyu su kenarlarında belli aralıklarla inci tanesi gibi dizilmiÅŸ,gündüzleri insanların dolup boÅŸaldığı,geceleri ise sabahlara kadar çarpık ayaklarıyla dans edip horon tepen perilerin mesken tuttuÄŸuyer…. Ne elektrik ne benzin ne doÄŸalgaz;sudan baÅŸka hiçbir ÅŸeye ihtiyaç duymadan ve durmadan çalışan ömürboyu garantili masrafsız atölyeler………….  

Diz boyu karın üzerinde bata çıka yola giden ,dere boylarında çulluk ya da yaban ördeÄŸi avına çıkan amatör avcıların  kardan ve tipiden kaçıp sığındığı,sigarasını ıslatmadan yakabildiÄŸi mola  yerleri….. Evet, farkettiÄŸiniz gibi bu yazımda Köyümüzün Mimarisinin en tipik örneklerinden, bölgemizin tarihi ve kültürel  deÄŸeri yüksek, her tarafı nostalji kokan yapılarından söz ediyorum. Bugün artık yanına bile uÄŸramadığımız ,kaderiyle baÅŸ baÅŸa bıraktığımız,ölmeye terk ettiÄŸimiz DeÄŸirmenlerimiz. Oysa bir zamanların  Köyümüzun en gözde mekanıydı onlar. Hemen hemen her akrabanın ortak olduÄŸu bir deÄŸirmen mutlaka vardı. Bu olaÄŸan üstü durumlar için gerekliydi. Fakat normal zamanlarda, ayarı düzgün randımanı yüksek olanlar daha çok kullanılırdı. Bu yüzden bir çok deÄŸirmenin anahtarı bile yoktu.

Her ÅŸey buÄŸday ekmeÄŸinin soframıza girmesiyle baÅŸladı. Artık unumuzu pazardan alıyorduk. sofralarımızı şıl ışıl, ekmeÄŸimiz bembeyazdı. AÄŸzımızın tadı da, ekmeÄŸimizin adı da deÄŸiÅŸiverdi. Oysa deÄŸirmenler köy hayatının ayrılmaz bir parçasıydı. Günlük konuÅŸmalarımızda sıkça yer alırdı. Bugün bile bazı ırmakların adı “DeÄŸirmen ırmağı”dır. Orta boy sepetlere ”DeÄŸirmen Sepeti”denir.   Yöremize ait türkü ve destanlarda deÄŸirmenle ilgili ifadelere sıkça rastlanması bunun kanıtıdır:   

Ey deÄŸirmen deÄŸirmen

Issız yerde durursun

Ne mutlu olsun sana

Ne güzeller görürsün  

Bugün gurbette yaÅŸayan Güldipliler tatil için köylerine gittiklerinde onlara eski günlerini, gençlik anılarını hatırlatacak ve memleketine olan baÄŸlılığını daha da pekiÅŸtirecek yegane varlıklardır deÄŸirmenler. Ata yadigarı güzelim sanat eserlerini gelecek kuÅŸaklara taşımak hepimizin görevidir. Bu kültür mirasına hayırsever insanlarımızın sahip çıkmasını bekliyoruz. . Bir gün mezara girdiÄŸimizde öncelikle hangi konudan sorguya çekiliriz bilmiyoruz. Fakat mezardaki dedelerimiz bizden fırsat bulsalar öncelikle deÄŸirmenler konusunda hesap sorarlardı diye düşünüyorum. Çünkü onlar çok zor ÅŸartlarda ve son derece kıt imkanlarla bu eserleri bize kazandırdılar.Artık bu kültür mirasını cinlerin horon teptiÄŸi,örümceklerin yuva yaptığı viranelikler olmaktan kurtarmanın zamanı gelmiÅŸtir. Kurtaralım ki dedelerimizin de ruhu ÅŸad olsun. Köyümdeki deÄŸirmenler artık- VÄ°RANE’dir.

GeçmiÅŸimizi hatırlatan hatıralara sahip çıkalım. DeÄŸirmenlerimizin öyküsü burada bitmez.Ama, hepsini anlatmak istersek,yerimiz yetmez……..      

Hepinize en içten dileklerimle sevgi ve saygılarımı sunarım.    02 Hazıran 2010

   Tel:05304188366                                                                                                                                                               

                                                                                                                                                                         Zafer BAÅžARAN  

Okunma Sayýsý : 2689

 
Yorumlar
rabia kesim uygun
siteyi hazırlayanlara çok teşekür ederim.beni çocukluğuma götürdünüz.ben rauf kesimin kızı rabia
(30.10.2013)
 
Yazarýn Diðer Yazýlarý
ZAFER BAÅžARAN
A Ä° L E M
YAÅžADIÄžIM KADAR SEVÄ°YORUM VE Ä°NSAN
BABAMA MEKTUP
ANILARIM
HATÄ°P HOCAMIZ
CANIM MESAÄ° ARKADAÅžLARIM(DOÄžUM GÃœNÃœM)
Ä°LK OKUL RESÄ°MLERÄ°MÄ°Z(1970)
GEÇMİŞTEN GUZEL RESİMLER
MEREHBA(KÖYLÜ COCUĞUYUM BEN)
 
Her hakký saklýdýr. www.guldibikoyu.com-2011
Bu sitenin tüm haklarý saklýdýr. Sitedeki resim, yazý ve diðer materyaller kaynak gösterilse dahi izinsiz kullanýlamaz.